Deliliğin sınırlarını zorlayan adam:
Sermet Yeşil
Reha Erdem’in Kosmos filmiyle sinemaseverlerin dikkatini çeken Sermet Yeşil, Deli İbrahim karakterini canlandırdığı Şubat adlı diziyle tekrar izleyici ile buluştu. Fantastik karakterleri başarıyla yansıtabilen yetenekli oyuncu, kariyerine başarılı projelerle devam ediyor
Eskişehir doğumlu olan Sermet Yeşil’in 1995 yılında Ankara Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü kazanmasıyla başlayan oyunculuk yolculuğu okul yıllarından sonra Ankara Sanat Tiyatrosu ve Sadri Alışık Tiyatrosu’nda devam etti. Ankara ve İstanbul’dan sonra vazgeçemediği şehir olan Eskişehir’de Türkiye’nin ilk ve tek üniversite tiyatrosu olan Tiyatro Anadolu’da çalışmaya başladı. Anadolu Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamladı ve öğretim görevlisi olarak burada eğitim verdi. 2005 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda çalışmaya başlayan oyuncu hala burada oyunculuk yapmaya devam ediyor. Reha Erdem’in Kaç Para Kaç ve yaşadığım en farklı deneyimdi dediği Kosmos adlı filminde rol aldı. Şimdilerde TRT’de yayınlanan Şubat adlı dizi ile sevenleri ile tekrar buluşan Yeşil, buradaki rolü ile yine dikkatleri üstüne çekti. Sermet Yeşil ile onun hayatı ve oyunculuğu üzerine konuştuk.
Sermet Yeşil’in oyunculuğunda
çocukluğundan, gençliğinden, ailesinden ne gibi parçalar var?
Oyunculuk
mesleği, kişinin yarattığı karakterlerde kendi hayatının, yaşanmışlığının,
anılarının bir toplamı ya da yansıması olarak nüfus bulduğu için, benim de yarattığım
karakterlerde mutlaka yaşadığım çevrenin etkileri vardır. Ben böyle bir ailede,
böyle bir çevrede yaşadım, bu ortamlarda sosyalleştim. Amerikalı bir karakteri
de oynuyor olsaydım, onun içinde de mutlaka bu Sermet'ten bir parça olacaktı ya
da iyimser bir bakışla olmalıdır diyebilirim. Ama spesifik olarak şu karakterde
bu var, öbür karakterde de şöyle bir şey var diyemem, demem. Sonuçta o da benim
özelime girer, benim çıplaklığım olur. Oyuncu için o mahremiyettir.
Oyunculuk anlamında özgürlüğünüze
düşkün müsünüz?
Elbette. Bu mesleği icra ederken kendi özgürlük alanınızı sağlam bir zeminde kurmazsanız, oynadığınız karakterle gereğinden fazla bütünleşir ve ondaki arazları kendi hayatınıza yansıtırsınız ki bu durumda çoklu kişilik bozukluğuna kadar ilerleyebilir. Oyuncu özgürlüğünü hiçbir karaktere değişmemeli.
Elbette. Bu mesleği icra ederken kendi özgürlük alanınızı sağlam bir zeminde kurmazsanız, oynadığınız karakterle gereğinden fazla bütünleşir ve ondaki arazları kendi hayatınıza yansıtırsınız ki bu durumda çoklu kişilik bozukluğuna kadar ilerleyebilir. Oyuncu özgürlüğünü hiçbir karaktere değişmemeli.
Kosmos sizin için nasıl bir
tecrübeydi?
‘Herhangi bir rol kadar farklı bir tecrübeydi’ demek isterdim ama, bu Kosmos için mümkün değil. Şimdiye kadar mesleğim sayesinde yaşadığım en farklı deneyimi Kosmos’la yaşadım. Beni değiştirecek kadar güçlü bir karakterdi. Şimdi hissettiğim en yoğun duygu kocaman bir mutluluk.
‘Herhangi bir rol kadar farklı bir tecrübeydi’ demek isterdim ama, bu Kosmos için mümkün değil. Şimdiye kadar mesleğim sayesinde yaşadığım en farklı deneyimi Kosmos’la yaşadım. Beni değiştirecek kadar güçlü bir karakterdi. Şimdi hissettiğim en yoğun duygu kocaman bir mutluluk.
Reha Erdem Sineması’nı nasıl
buluyorsunuz? Dünya çapında bakacak olursak Tim Burton - Johnny Depp,
Türkiye'de Yavuz Turgul - Şener Şen ortaklığı dikkat çekici örnekler Reha Erdem
ve Sermet Yeşil bu yolda mı ilerliyor?
Reha
Erdem Sineması adından da anlaşılacağı gibi artık başlı başına bir sinema
tarzından bahseden, kendi görsel, işitsel temaları olan bir sinema dili. Böyle
bir yönetmenle, onun iki farklı yaratıcılık anında birlikte çalışma fırsatı
bulduğum için bir oyuncu olarak çok şanslı olduğumu söylemeliyim. Ancak
verdiğiniz örneklerdeki gibi bir birliktelikten ben bahsedemem, bunu ancak
tarih ve eleştirmenler yazabilir. Ama öyle anılmayı yürekten isterim, tabii
bunun için daha çok çalışmam gerek. İki filmle olacak şey değil.
Aynı yönetmenle çalışmanın
avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Avantaj
ve dezavantaj gibi bir ayrım yapamam, az önce söylemeye çalıştığım gibi böyle
bir yönetmenin yaratıcılığına katkıda bulunmuş olmak benim için ya da öğrenmeye
çalışan bir oyuncu için bulunmaz bir nimet. Okul gibi, sonuçta mezun olurken
elinizde kalan tek şey sağlam bir diploma, orada yaşadığınız kötü tecrübeleri
hatırlamazsınız bile. Yine de şu kadarını söyleyebilirim. Şimdiye kadar hiçbir
dezavantajı olmadı.
TRT’de Şubat adlı dizide
oynuyorsunuz. Buradaki karakter Kosmos’daki kadar fantastik olmasa bile bize
fantastik gelen bir yaşamın içinde. Şubat İstanbul’daki bu hayata ayna tutuyor
diyebilir miyiz? Sizce ne kadar gerçekçi?
Şubat
bir televizyon dizisi, elbette kurmaca ve kendi kahramanlarını yaratıyor. Bu
sebeple, bahsettiğiniz hayata ayna tuttuğunu söyleyemeyiz. Dizinin yapımcıları,
senaristleri ve yönetmenleri istedikleri görsellikte tamamen kurmaca bir dünya
yaratıyorlar. Bu yüzden de fantastik. Bize gerçekçi gelen kısmı ise öykünün
belirli bir inandırıcılık kurgusuyla birleştirilmesi. Sonuçta o da kurmaca.
Sizi bu projede yine aykırı bir
karakteri canlandırırken görmemiz bir tesadüf mü?
Tesadüf
mü değil mi bilemem ama Deli İbrahim de Kosmos’da ne yapacağı belli olmayan
karakterler. Ben sadece karakterin davranış biçimlerini sınırlandırmamaya
çalışıyorum. Böylece ortaya fantastik karakterler çıkıyor.
2 yıl öncesinde yaptığınız bir
röportajda televizyon oyunculuğunun sizin için erken olduğunu, daha emin
adımlarla ilerlemek istediğinizi söylemişsiniz 2 yıl sizin için yeterli oldu
mu?
Elbette
yeterli değil, hala işin çok başında olduğumu düşünüyorum. Oyunculukla ilgili
sette her gün yeni bir şey öğreniyorum. Bu da bana çok çekici geliyor.
Dizi sektörünün yoğunluğu içinde tiyatroya istediğiniz gibi vakit ayırabiliyor musunuz?
Ben şöyle düşünüyorum, şimdi televizyon oyunculuğu ile ilgileniyorum, onun evreni içinde hareket etmeye çalışıyorum. Ocak ayında Eskişehir Şehir Tiyatrolarında yeni bir oyunun provalarına başlayacağım, o zamanda tiyatro evreninde olacağım. Bunun bir sıralaması yok. Hiçbiri bir başkasının alanına girmiyor. Bunu organize etmeyi başarırsanız saat gibi işler hepsi. Bunu yapmaya çalışıyorum.
Oyunculuğu her alanda tecrübe ettiniz. Tiyatro, sinema ve dizi oyunculuğundan hangisine daha yakın hissediyorsunuz kendinizi?
Daha çok tiyatro oyunculuğuna yakın hissediyorum, 12 yıldır hiç durmadan deneyimlediğim oyunculuk alanı bu.
Sanatın sadece oyunculuk dalıyla mı ilgileniyorsunuz. Yoksa çok yönlü bir sanatçı olduğunuzu söyleyebilir miyiz?
Profesyonel olarak sadece oyunculukla ilgileniyorum.
Sizi Şubat dışında herhangi bir projede görebilecek miyiz?
Dizi sektörünün yoğunluğu içinde tiyatroya istediğiniz gibi vakit ayırabiliyor musunuz?
Ben şöyle düşünüyorum, şimdi televizyon oyunculuğu ile ilgileniyorum, onun evreni içinde hareket etmeye çalışıyorum. Ocak ayında Eskişehir Şehir Tiyatrolarında yeni bir oyunun provalarına başlayacağım, o zamanda tiyatro evreninde olacağım. Bunun bir sıralaması yok. Hiçbiri bir başkasının alanına girmiyor. Bunu organize etmeyi başarırsanız saat gibi işler hepsi. Bunu yapmaya çalışıyorum.
Oyunculuğu her alanda tecrübe ettiniz. Tiyatro, sinema ve dizi oyunculuğundan hangisine daha yakın hissediyorsunuz kendinizi?
Daha çok tiyatro oyunculuğuna yakın hissediyorum, 12 yıldır hiç durmadan deneyimlediğim oyunculuk alanı bu.
Sanatın sadece oyunculuk dalıyla mı ilgileniyorsunuz. Yoksa çok yönlü bir sanatçı olduğunuzu söyleyebilir miyiz?
Profesyonel olarak sadece oyunculukla ilgileniyorum.
Sizi Şubat dışında herhangi bir projede görebilecek miyiz?
Şu
an sadece Şubat var. Ama Ocak ayında yeni bir tiyatro oyununun provalarına
başlıyorum. Şubat ayının ortasında o da perde diyecek, ona da beklerim.
Röportaj tarihi : 2013
Röportaj tarihi : 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder